Yazar: Dr. | Siyaset Bilimci
Liberal Düşünce Dergisi, Yıl: 26, Sayı:104, Güz 2021, ss.101-125.
Öz
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş evresinde muhacir Türklerin rolü dikkat çekicidir. Ahmet Ağaoğlu ve Yusuf Akçura genç Cumhuriyetin Batı tipi bir muasır medeniyet seviyesinde teşekkülü için oldukça rasyonel bir anlayışla Türklük temelli bir burjuva ulus devlet projesi peşinde olmuşlardır. Ağaoğlu, ulusu tarihsel anlamda evrimci ve ilerlemeci bir bağlamda tahayyül ederek modern bir milli inkişaf tasavvuruna gönül vermiştir. Ayrıca Ağaoğlu ülkede batı tipi bir liberal demokrasinin inşası için çaba sarf etmiş ve bu yönüyle muhalif diye damgalanarak yeni rejimin yaptırımlarına da maruz kalmıştır. Akçura da inanmış bir burjuva rasyonalisti olarak ulusu tek bir etnisiteye dayalı ilerici bir toplumsal ve kültürel program biçiminde düşünmüş ve bunu hayli rasyonel ve pragmatik bir projeye tahvil etmiştir. Buna mukabil Akçura, Ağaoğlu gibi cepheden bir muhalefet yürütmemiş; gelişmeleri onaylamasa bile sessiz kalmayı tercih etmiştir. Bu çalışmaya göre Ağaoğlu ve Akçura, genç Cumhuriyetin selametini hamasi bir milli devlet söylevinden ziyade sosyo-ekonomik pratikler eliyle tahkim edilmesi gereken esasen modernist bir burjuva ulus-devlet projesinde görmeleri nedeniyle çağdaşlarından ayrıksı bir konumdadır.
Anahtar Kelimeler: Ulus-devlet inşası, Pan-Türkizm, Milli Kimlik, Türkçülük, Milliyetçilik, Muhacir Türkler.
The Two Sui Generis Intellectuals from The Empire to The Republic: Ahmet Ağaoğlu and Yusuf Akçura
Abstract
The role of Turkic immigrants is noteworthy during the establishment stage of the Republic of Turkey. Ahmet Ağaoğlu and Yusuf Akçura pursued a bourgeois nation-state project based on Turkishness with a quite rational mentality for the formation of the young Republic at the level of a Western type of contemporary civilization. Ağaoğlu dedicated himself to the idea of modern national development by imagining the nation in a historical and evolutionary and progressive context. In addition, Ağaoğlu made efforts for the construction of a western-type liberal democracy in the country and was imposed by the new regime by being stamped as an opponent in this respect. Akçura, as a convinced bourgeois rationalist, believed in the nation as a progressive social and cultural program based on a single ethnicity and turned it into a highly rational and pragmatic project. In contrast, Akçura did not pursue an opposition from the front, like Ağaoğlu; He preferred to remain silent even if he did not approve the developments. According to this study, Ağaoğlu and Akçura are distinguished from their contemporaries in that they consider the salvation of the young Republic as an essentially modernist bourgeois nation-state project which should be fortified by socio-economic practices rather than by a heroic nation-state discourse.
Keywords: Nation-State Building, Pan-Turkism, National Identity, Turkism, Nationalism, Turkic Immigrants.