Yazar: Doktorant | İstanbul Medeniyet Üniversitesi
Liberal Düşünce Dergisi, Yıl: 24, Sayı: 94, Bahar 2019, ss. 65-87.
Öz
Bu çalışma, ilkin Thomas Hobbes, John Locke ve Jean-Jacques Rousseau’nun toplumsal sözleşme teorilerinin genel bir değerlendirmesini yaparak bunlardan teşekkül eden siyasetin zorunlu olarak ekonomizme kayıtlı olduğu tezini işlemektedir. Bu yaklaşıma göre toplumsal sözleşme teorileri, siyasetin asli mekânından edilişi ve zorunluluğun idamesi ya da tanzimi olarak düşünülebilecek olan bir toplumsallığın siyasetin yerini almasının şahikası olduğu gibi bios-zoē ayrımının modern siyaset felsefesi tarafından ciddi bir tahrifatına da tekabül etmektedir. Bu teorilerin dayandığı hukuki söylemsel modelin soyut özne kategorisinin, insanlar arasındaki doğal eşitsizlikleri dikkate almayan kendinden menkul yasalar önünde eşitlik söylemine yönelik Karl Marx’ın adalet ve eşit hak ilkesi gibi burjuva nosyonlara yönelik eleştirisi de burada yürütülen tartışmanın bir başka boyutudur. Ardından, mezkûr teorilerin Michel Foucault’nun biyo-politik iktidar kavramsallaştırması üzerinden değerlendirilmesi yapılarak sözleşme odaklı olmayan özgürleşme yönelimli sosyo-politik dönüşümün imkân ve koşullarına dair mülahazalara yer verilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Toplumsal Sözleşme Teorileri, Doğa Durumu, Bios-Zoe İkiliği, Özgürlük, İyi Yaşam.
Critique of Social Contract Theories Based on Marx and Foucault
Abstract
This study firstly makes a general evaluation of the social contract theories of Thomas Hobbes, John Locke and Jean-Jacques Rousseau and argues that the politics that stem from these theories necessarily result in economism. According to this approach, social contract theories bring about serious distortions of the bios-zoe distinction in the modern political philosophy. These theories are also the apex of a form of the social, which is characterized by the dislocation of politics and reformation or perpetuation of necessity, that replaces politics. Secondly, the study focuses on Marx’s critique of bourgeois notions of justice and equality manifested as the abstract subject category of the legal discursive model on which the social contract theories are based. These notions disregard inherited inequalities among human beings and uphold a self-proclaimed discourse of equality
before the law. The aforementioned theories are analyzed upon Foucault’s conceptualization of bio-political power. Considerations regarding the possibility and conditions of non-contractual emancipation-oriented socio-political transformation are included.
Keywords: Social Contract Theories, State of Nature, Bios-Zoe Dichotomy, Freedom, Good Life.